Size bir telefon kadar yakınız
0 338 214 03 03

İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

İşitme kaybı sonradan oluşabildiği gibi doğuştan da meydana gelebilmektedir. Yaşamın ilk yıllarında oluşan bu işitme kaybı konuşmayı anlama, dil gelişimi ve bilişsel becerilerinin gelişimini olumsuz etkilemektedir. İşitme kayıplı bireyler, işitme eğitimi, alıcı dil ve ifade edici dil gelişimi, sosyal ve bilişsel beceriler konusunda desteğe, özel eğitime ihtiyaç duymaktadır.

 Günümüzde işitme kaybı tanısı genellikle “Ulusal Yeni Doğan İşitme Programı” kapsamında doğumdan itibaren 24 saat içerisinde gerçekleştirilen işitme taraması neticesinde belirlenebilmektedir. İşitme kaybı bulunan ya da risk taşıyan bireyler bir dizi odyolojik test bataryasına tabii tutulurlar. İşitme kaybı tanısı koyulan bebeğin ilk 6 ay içerisinde cihazlandırılması gerekmektedir. Cihazlandırılan bebek aynı anda cihaz adaptasyonu, işitme ve dil gelişimi açısından bir odyolojik rehabilitasyona yönlendirilmektedir. Bu rehabilitatif uygulama bebeğin işitsel, bilişsel ve dil-konuşma gelişimi açısından en önemli olan 0-6 yaş arasındaki kritik periyodun kaçırılmaması açısından çok büyük önem arz etmektedir. Bu dönem, beynin nöral yollar oluşturma bakımından en yüksek düzeyde esnek ve aktif olduğu dönemdir. Tüm eğitimler açısından bu dönem en verimli dönemdir.

Millî Eğitim Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren özel eğitim ve rehabilitasyonmerkezlerinde kullanılacak İşitme Engelliler Destek Eğitim Programı, bireyin hayat boyukullanabileceği dinleme, konuşma, dil, iletişim, okuma yazma ve matematik becerilerinikazanmaları, bu becerileri kullanarak sosyal hayata etkin katılım sağlamaları amacıylahazırlanmış bir programıdır.

İşitme kaybı, doğuştan veya sonradan oluşan işitme duyarlılığındakiazalmadır. İşitme engeli ise işitme duyarlılığındaki azalmanın bireyde ortayaçıkardığı yetersizlikler durumudur. Sağlıklı bir birey, doğumdan itibaren başlayarak pek çok bilgiyi, işitmesini kullanarak öğrenir. Böyleceişitme duyusu ile sürekli olarak çevresindeki diğer bireylerin konuşmalarını duymakta, busesler ile o anda oluşan olaylar arasında bağlantı kurmakta ve bu seslere anlam vermektedir.İşitme kayıplı birey ise, işitme yoksunluğu nedeniyle öğrenmeye en uygun yaşlarda, konuşmave dili öğrenme fırsatını kaçırmakta ve hem anlama hem de konuşma becerilerinde sorunlaryaşamaktadır. Konuşma ve dil sorunlarına bağlı olarak da bilişsel, motor koordinasyon,duygusal-sosyal, eğitim-öğretim, mesleki ve toplumsal alanlarda da güçlük çekmektedirler.

İşitme : İşitmenin gerçekleşebilmesi sesin olmasına, sesin kulağa ulaşmasına, o sesin insan kulağının alabileceği sınırlar içinde olmasına, sesin işitme yolu diye adlandırılan dış, orta ve iç kulak bölümlerini aşarak merkeze-beyne ulaşmasına, merkezde algılanmasına bağlıdır.İşitme engelli bireylerde bu yol tamamen veya kısmen yoktur. İşitme engelli bireyler, işitme cihazı kullansalar bile sesleri işitme cihazının izin verdiği frekans ve şiddette alabilmektedirler. Bu nedenle bazı konuşma seslerini duyamamakta, bazılarını karıştırmaktadırlar. Konuşanla arasındaki mesafeye, konuşanın sesinin şiddet, tını gibi özelliklerine, arka planda gürültü olup olmamasına bağlı olarak konuşulanları anlamada güçlük çekmektedirler.

Dil ve Konuşma : İşitme engelli bireyler, işitme kaybının tipi, derecesi ve şekline bağlı olarak çok fazla ses hataları yaparlar. Bu da konuşmalarının anlaşılırlığını etkiler. Ses uyaranlarının olduğu ortamlarda işitme engelli bireylerin kendilerinden ve çevrelerinden sağladıkları işitsel girdiler ve geri iletimler işiten bireylere göre daha sınırlıdır. Bu durum onların ses uyaranlarından oluşan çevrelerini organize etme yeteneğini etkiler. İşitme engelli bireyler dilin anlam, ses bilgisi, biçim birim, söz dizimi bileşenlerini işiten bireyler gibi aynı sırada ve kurallar içinde ancak gecikmeli olarak edinirler. Dilin sosyal bağlamda belli bir amaca yönelik işlevi ve iletişim amacına uygun kullanımı ciddi olarak kısıtlıdır. Yetersizişitme ve dil becerileri nedeniyle söylenileni yazmada; duygu ve düşüncelerini yazılı olarakifade etmede güçlük çekmektedirler. Sözcük dağarcığının sınırlı olması, dil bilgisel yapılarıkazanmada gecikmeler ve bilgi düzeyindeki yetersizlikler işitme engelli bireylerin okumayıöğrenme ve okuduğunu anlama güçlüğü yaşamalarına sebep olmaktadır. Ayrıca işitme engellibireyler düşüncelerini düzenlemede ve düzgün bir sırada ifade etmede güçlük çekerler.

Bilişsel : Doğumla beraber bilişsel gelişim sürecinde dil önemli bir yer tutmaktadır. İşitsel girdinin yetersizliği nedeniyle işitme engelli bireyler düşünme ve akıl yürütme, sınıflama ve ilişki kurma, açıklama becerilerinde güçlük çekerler. Soyut düşünme becerilerindeki yetersizlikler, sevgi, nefret, inanç, güç, hız, zaman gibi kavramları etkili bir biçimde kullanmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Entelektüel olgunluğa yaşıtlarından daha geç ulaşırlar ya da ulaşamazlar. Soyutlamaları sözel veya yazılı ifadelerinde kullanmada güçlük çekerler. Duyduklarını zihinlerinde canlandırmada zorlanırlar. İşitme engelli bireyler işitme kaybının tipi ve derecesine bağlı olarak, işitsel uyaranları aynı şekilde alamamaktadırlar. Buda uzun süreli bellek ve işleyen bellek ile ilgili güçlükler yaşanmasına neden olmaktadır. İşitme engelli bireyler sözlü yönergeleri dinlemede, izlemede zorlanırlar. Dikkatleri çabuk dağılır. Çevrelerini anlayabilmek için daha fazla çaba göstermekte ve zihinsel olarak çabuk yorulmaktadırlar.

Motor-Koordinasyon :İşitme engelli bireyler, oturma, yardımsız ayağa kalkma, yürüme gibi motor becerilerin kazanılmasında işiten bireylerin gelişim aşamalarını izlerler. Ancak motor gelişimde gözlenen en büyük problem genel vücut koordinasyonunun sağlanması ve dengeyi gerektiren hareketlerde görülmektedir. Bunun dışında görsel motor koordinasyon gerektiren bazı becerilerde de güçlük çekebilmektedirler.

Duygusal-Sosyal : İşitme engelli bireylerin işitme ve dil becerilerinin yetersiz olması kişilerarası iletişim kurmayı engellemekte ve sosyal yaşamla ilgili tutum ve rollerin öğrenilmesinde bazı güçlükler yaratmaktadır. İşitme engelli bireyler öğrenme ile ilgili becerilerde işiten yaşıtlarına göre daha çok desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Öğrenmeye ilişkin deneyimlerinde uğradıkları başarısızlık bireyde motivasyon eksikliği yaratmakta, bu durum da bireyin sosyal ilişkileri öğrenmesini ve akademik becerilerde başarılı olmasını olumsuz yönde etkilemektedir.

İşitme Engelli Bireyin Dil ve Konuşma Gelişimini Etkileyen Faktörler

  1. İşitme kaybı ile ilgili faktörler
  2. İşitme kaybının tipi
  3. İşitme kaybının derecesi
  4. İşitme kaybının şekli (konfigürasyonu)
  5. İşitme kaybının nedeni
  6. İşitme ile ilgili sunulan odyoloji hizmetlerine bağlı faktörler
  7. İşitme kaybının tanılandığı yaş
  8. İşitme cihazının kullanılmaya başlandığı yaş
  9. İşitme cihazının işitme kaybına uygunluğu ve ayarlanması
  10. İşitme cihazının tam gün sürekli kullanılması
  11. İşitme cihazının etkin kullanımı
  12. İşitme cihazının kullanıldığı eğitim ortamlarında akustik düzenlemenin yapılması
  13. İşitme cihazının ve işitme kaybının belirli aralıklarla odyolojik yönden değerlendirilmesi ve yeni teknolojik cihazların denenmesi
  14. Sunulan genel eğitim ve özel eğitim hizmetlerine bağlı faktörler
  15. Tanı ve cihazlandırma ile başlayan aile eğitimi ve danışmanlık hizmetleri
  16. Erken eğitim ile kritik dönemin değerlendirilmesi
  17. Yaşıtları ile birlikte oyun fırsatlarının sağlanması
  18. İşitme kaybına ve bireyin özelliklerine uygun düzeyde ve hızda gelişim sağlanıp sağlanmadığına ilişkin eğitsel değerlendirme
  19. Dil gelişimi ile birlikte bireyde bilişsel gelişim, kişilik gelişimi, duygusal gelişim, sosyal gelişim, fiziksel gelişim, akademik gelişim gibi tüm gelişim alanlarını hedefleyen bir okul öncesi eğitim, ilköğretim, lise eğitim hizmetleri
  20. İşitme engellilerin eğitimi programında yetişmiş uzman ve uygulayıcılar tarafından eğitim verilmesi
  21. Kullanılan iletişim yöntemi
  22. Uygun ve doğru eğitim yaklaşımlarının kullanılması
  23. Bu alanla ilgili uzmanlar arası iş birliğinin ve bilgi paylaşımının etkinliği
  24. Özel eğitim okulları ve normal okullar sistemi içinde bireyin gereksinimlerini hedef alan bireyselleştirilmiş eğitim programlarının yapılıyor olması
  25. Birey ile ilgili faktörler
  26. Bireyin yaşı
  27. Bireyin cinsiyeti
  28. Bireyin kişilik özellikleri: motivasyon, benlik saygısı vb.
  29. Bireyin bilişsel düzeyi
  30. Öğrenme stili (işitsel, görsel, dokunsal vb.)
  31. Ek engelin olup olmaması
  32. Aile ile ilgili faktörler
  33. Ailenin çocuk yetiştirme tutumları
  34. Ailenin engeli kabul düzeyi
  35. Ailenin iletişim tarzı
  36. Ailenin disiplin tarzı
  37. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi
  38. Ailenin eğitim ve kültürel düzeyi
  39. Ailenin bireyle ilgili eğitim planlamasına ne düzeyde katılabildiği
  40. Ailenin evde bireyle ilgili eğitimi ne düzeyde uygulayabildiği
  41. Ailenin bireye çevreyi ve dünyayı tanımasına yardımcı olabilecek nitelikli yaşantıları ne oranda sağlayabildiği
  42. Ailenin kendi yakın çevresinin engeli kabulü ve tutumları
  43. Bireyin yaşam ve çevre faktörleri kendisi için gerekli olan hizmetlere ulaşmasını sağlıyor olması
  44. Yasalarla sağlanan haklar, bu hakların kullanılabilirliği.

Programın genel amaçları

Bu program ile bireylerin;

  1. İşitme kalıntısını en üst düzeyde kullanmaları,
  2. İşitsel algı becerilerini kullanarak yaşıtları düzeyinde dil ve konuşma becerisi geliştirmeleri,
  3. İletişim becerilerini geliştirerek günlük yaşamda kullanmaları,
  4. Okuduğunu anlama ve okuma yazma becerilerini geliştirmeleri
  5. Temel matematik becerilerini kazanmaları
  6. Akıl yürütme becerilerini geliştirmeleri, beklenmektedir.